Muhabirimizin edindiği bilgiye göre, Geniş katılımın olduğu ve interaktif bir sunum yapan Toktamışoğlu, yüz okumanın, bilimsel, istatistiki temellere dayalı bir çalışma olduğunu belirterek, “Gözlem ve araştırmaları temel alır ve insan karakterini anlamaya yöneliktir. Başarı oranı yüzde 92’dir.İletişim çantanızdaki yeni ve etkili bir araçtır.Kesin yargıyı sizin vereceğiniz bir tekniktir” dedi. Toktamışoğlu, yüz okuma yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu kaydederek, karşıdan bakmak, doğru ışık, en belirgin özellik, tekrar eden özellikler ve çizgilerin önemine dikkat çekti. Toktamışoğlu, “Simetri kuralına göre yüzün sağ tarafı dış dünyayı, sol tarafı duygu dünyasını ortaya koyuyor. Alın, göz, kaş, burun kulak, ağızın yapısı kişinin karakteri hakkında bilgiler veriyor” dedi.
Alışkanlıklar tekrarla oluşuyor
Yapılan her tekrarın beyinde nöronlar arasında bağlantı kurarak alışkanlıkları oluşturduğunu ifade den Toktaşmışoğlu, fiziksel aktivitelerin yüzde 95’inin otomatik kalıplar halinde olduğunu söyledi. Toktamışoğlu, “Beyin gerçek ve hayali birbirinden ayırabilir ve sonsuz hayal kurabilir. Hayal ederek birçok şeyi başarabilirsiniz.Örneğin bir satış görüşmesi yapacaksınız, görüşme öncesinde olumlu şeyler hayal ederseniz beyin onu başarmış gibi düşünür. Olumsuz düşünürseniz sonuç başarılı olmaz. Duygularınız ve düşünceleriniz neyse beyin onu yapıyor. İnanç her şeyin temeli ama bu şu demek değil, hayal kurarak trilyonlarca satış yapılmaz. Uğraşacaksınız, deneyeceksiniz, hatalar yapacaksın, tekrarlar yapacaksın” diye konuştu.
“Beynin zekası yok,beyni siz yönetiyorsunuz” diyen Toktamışoğlu, düşündüğünüz şeyin hormonları değiştirdiğini kaydetti. Toktamışoğlu, “İnsanların değişmeye cesareti yok ama şikayetetmeye cesareti var. Değişmek kolay olsun istiyoruz.Hayır, mücadele ve tekrar gerekiyor. Hayatta bir şeyi isteyerek yapmakla zorunlu olarak yapmak arasında büyük bir fark var” diye konuştu.
İsmail Ethem TABORU