Saadet Partisi Karaman İl Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Dal yazılı biz basın açıklaması yaptı.
İbrahim Dal’ın gündeminde genç işsizlik vardı.
Açıklamasına geçtiğimiz günlerde katledilen Emine Bulut’a rahmet dileyerek başlayan İbrahim Dal, “Öncelikle birkaç gün önce çocuğunun gözleri önünde vahşice katledilen Emine Bulut’a Allah’tan rahmet, çocuğuna ve sevenlerine sabırlar diliyor, insanlık dışı bu vahşeti lanetliyoruz. Bu tür saldırıları azaltacak caydırıcı hukuksal düzenlemelerin seçim vaadi olarak kaldığı ortadadır ve vakit kaybetmeksizin bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi elzemdir.” dedi.
İbrahim Dal; ‘Bugün geleceği şekillendirecek olan bütün gençleri temsilen, hayalleri solan ve dahi hayatları solan biz gençlerin sıkıntılarını, gençlerin haklarını ve geleceğini gasp eden uygulamaları dile getireceğiz. Ve bugün sinelerde katmerlenmiş adaletsizliği, yüzlere kara leke olarak çalınmış liyakatsizliği dile getireceğiz.” diyerek devam etti.
Adaletin, herkese hakkını vermek ve bu hakkı kat’i suretle yerine getirecek olanın ise adil ve sosyal devletin iradesi olduğunu belirten İbrahim Dal, “Ancak bir gerçeği üzülerek de olsa ifade etmek durumundayız ki; ülkemizde adalete olan güven Cumhurbaşkanı yardımcısının da açıklamasına göre % 38,1!” dedi.
Saadet Partisi Karaman İl Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Dal, açıklamasına şöyle devam etti. “Toplumun ve geleceğin teminatı olan ve her fırsatta siyasilerin ve yöneticilerin süslü cümlelerine mazhar olan gençlerin durumundan da bahsetmek elzemdir:
Türkiye’de 15-24 yaş aralığında bulunan kişi sayısı 12.971.396.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre 2019 yılında işsizler topluluğunun %25’ini gençler oluşturmakta ve bunların 684.889’u ise diplomalı işsiz genç olarak kayıtlara geçmiştir.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) sisteminde kayıtlı Lisans mezunu işsiz sayısı 664 bin, Yüksek Lisans mezunu işsiz sayısı 20 bin, doktoralı işsiz sayısı 889’dur.
Üniversiteli; mezun olduktan sonra sadece işsizlik değil, aynı zamanda KYK borcu ile de baş başa kalıyor.
Öğrenciyken bir geliri olmayan genç, devletin sağladığı öğrenim kredisine ihtiyaç duyuyor. Böylece üniversiteden borçlanmış olarak mezun oluyor.
Faizlerle birlikte bu borç kısa sürede işsiz bir gencin ödeyemeyeceği boyutlara ulaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde KYK borcunu ödeyemediğinden dolayı haklarında yasal işlem başlatılması için Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilen mezun sayısı 280 bin.
Peki soruyoruz:
Başlatılacak işlem yasal mı, faiz helal mi?
Gençlerin ümidini yeşertmek amacıyla da kurulan üniversiteler, artık adeta ‘gençlere işsiz denilmek yerine öğrenci denilerek genç işsiz sayısını düşürmek’ amacına hizmet etmektedir.
Malumunuz üzere üniversite eğitimine devam eden bir genç, işgücüne katılmış ve dolaysıyla da işsiz sayılmamaktadır.
Bu durum istatistik kurumlarını rahatlatıyor kuşkusuz. Fakat üniversiteli gençlerin mezun olduktan sonraki yaşamlarıyla ilgili herhangi bir planlama yapılmıyor.
Herhangi bir branşı okumuş üniversiteli kendi alanında iş bulamıyor.
Sorulunca da “O bölümü tercih etmeseydin sen de! Başka bölüm mü yoktu?” gibi alaycı tepkileri en yetkili ağızlardan duyabiliyorsunuz.
Ama bugün en yüksek puanlarla yerleşilen Tıp Fakültesi mezunlarının dahi atanırken çeşitli zorluklar yaşadığı ortadayken sorunun kaynağında farklı sebeplerin olduğu aşikârdır.
Şimdi size gençlerin atanmak için umudu olan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS-2018) ile ilgili, ÖSYM’nin resmî sitesinden teyit edilebilecek bazı verileri aktarmak istiyoruz. Ön Lisans sınavına başvuru 801.095 iken 2018/2 atamasında yapılan Ön Lisans ataması 350’dir. Lisans KPSS sınavına başvuru 1.234.487 iken atama ise 1.178’dir. Yani Lisans atama oranı tam binde bir ve Ön Lisans ise tam on binde dörttür.
Hal böyleyken çeşitli bölgelerdeki okulların branş öğretmen ihtiyacı, hastanelerin doktor, hemşire, odyometrist, diyetisyen ve diğer bir çok alandaki sağlık personeli ihtiyacı, sosyal hizmet merkezlerinin sosyal hizmet uzmanı ihtiyacı, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin fizyoterapist, özel eğitim ve rehabilitasyon öğretmeni ihtiyacı, kamu kurumlarına alakasız bölümlerden yapılan atamalar sonucu açıkta kalan 450 binden fazla İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri mezunu, neredeyse asgari ücretin altında maaş alarak çalışan mühendisler bulunmaktadır.
Son iki yılda ataması yapılmadığı için hayatına son veren öğretmen sayısı ise maalesef 50’dir.
Kamu atamalarında getirilen mülakat sistemi adaletsizliğin en belirgin göstergesi ve liyakatsizliğin merkezi konumuna gelmiştir.
Mülakatlarda mesleki yeterlilikleri yerine adayların siyasi eğilimleri, dünya görüşleri, iktidar partisine karşı tutumları belirleyici olmaktadır.
Onlarca yıllık emekler 5 dakikalık bir mülakat ile yerle bir edilmektedir.
Mülakat sistemiyle özetle; Ankara’da dayısı olmayan ortada kalmıştır.
Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda 1. olduğu halde mülakat sisteminde düşük puan alarak atanamayan Deniz Öğretmen ve daha binlercesi bulunmaktadır.
Ve bir başka problem olarak da yazılı sınav ve mülakatta başarılı olduğu halde “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması” adı altında uygulama ile sicilinde herhangi bir problem olmadığı halde ataması gerçekleşmeyen veya aylarca bekletilen gençler için bu çıkmazlar çekilmez bir hal almaya başlamıştır.
Ataması yapılmayan üniversite mezunları ile ilgili gün geçtikçe artmakta olan sorunlardan en can alıcı olanları dile getirmeye çalıştık.
Saadet Partisi Gençlik Kolları olarak buradan bazı çözüm önerilerini de paylaşmak istiyoruz;
Ülkemizin en önemli kaynağı olan gençler istatistiki verilerin öznesi olmaktan çıkarılıp; gençlerin nitelikleri ve ihtiyaçları tespit edilmelidir.
Üniversiteler, gençlerin yeteneklerini değerlendirmeli, ilgisini dikkate almalı ve gelecek kaygısı olmadan donanımlı şekilde hayata atılmalarını sağlamalıdır.
Her şehre her bölümün açılmasındansa o şehrin veya o bölgenin ihtiyaçlarına ve imkanlarına göre okulların ve bölümlerin açılması, mezun olanların iş bulma oranları ve mezun oldukları bölümle ilgili yeterlilikleri ölçülüp verimsiz bölümlerin ve okulların kapatılması veya o bölümlerin ihtiyaca göre değiştirilmesi gerekmektedir.
Kamu atamalarında ülke ihtiyacını karşılayacak şekilde kontenjan artırımına gidilmelidir ve öncelikle sağlıkta sonrasında tüm alanlarda taşeron hizmet ve personel alımlarının yerine çalışma verimi kontrol edilmek üzere kamuda ihtiyaç duyulan personelin kadro ile çalıştırılması sağlamalıdır.
Mülakat sistemi derhal düzenlenmeli; itaat değil liyakat, sadakat değil ehliyet ölçülmeli ve sorgulanabilir, adil ve şeffaf bir mülakat sistemi uygulanmalıdır.
Mülakat sonuçlarının ve Güvenlik Soruşturmasının açıklanma süreleri için limitler belirlenmelidir ve Güvenlik Soruşturması, mülakat sonuçlarının açıklanmasından sonra yapılmalı-sonuçlandırılmalıdır.
Sicilinde herhangi bir problem olmayanlar için “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması” engel olmamalıdır.
Yarınların daha yaşanabilir olması ümidiyle; Saadet Partisi Gençlik Kolları olarak bizler, geleceği şekillendirmek için sorumluluk almaya hazırız.
Sorunların çözülmesi, mağduriyetlerin giderilmesi için yetkilileri göreve ve bütün mağdurları, sorunlarını konuşarak çözümler üretmek üzere iş birliğine davet ediyoruz.
Diyerek Sözlerini Bitirdi.