Geçmişten bu yana psikolojik sorunların çözümünde pek çok yöntem kullanıldığı biliniyor. Kitaplardan yardım alarak bireylere yardımcı olan bibliyoterapide ise, kitaplar tedavide önemli rol oynuyor.
İÜ HAYEF Özel Eğitim Bölümü Üstün Zekalılar Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Marilena Leana Taşcılar bibliyoterapiyi anlattı. Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, bibliyoterapinin eğitimdeki özellikle üstün zekalı çocukların eğitimlerinde oynadığı role dair bilgi verdi.
Bibliyoterapiyi tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, “Bibliyo kitap, terapi de tedavi, Yunanca bir kavram. Kitaplarla yapılan bireyin derinlerine inmeyi hedefleyen terapi yöntemi. Antik Yunan’da daha çok ruhsal sorunları olan insanlarla ilgili çalışmalarda yer alan bir terapi türü. 19. yy’da daha çok tedavi amaçlı kullanılıyor ve psikiyatristler psikologlar kullanıyor. Ama günümüzde çok daha geniş bir uygulama alanı var. Tıbbın dışında kütüphanecilikte ve psikolojik danışmanlık, sosyal hizmetlerde şimdi de eğitimde kullanıldığını görüyoruz” dedi.
Bireysel ya da grup uygulamaları yapılabilen bibliyoterapi, çocuklarda ya da yetişkinlerde de uygulanabiliyor. Uygulamaların hedeflerinden bahseden Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, “Bazen bir problemi önlemek için daha çok çok önleyici olarak kullanılabiliyorken bazen de var olan bir problem üzerine tartışmalara yer verilerek uygulanabiliyor. Psikolojik anlamda daha derin bir inceleme gerektirecek olan bir çalışmaysa bir psikoterapist, bir psikolog bireysel olarak daha çok çalışmayı tercih edebiliyor. Ama küçük gruplar halinde ortak bir problem varsa o problem üzerinden yapılacak olursa toplu olarak da yapılabiliyor” şeklinde konuştu.
“Kitap Seçmek, Çalışmanın En Önemli Parçası”
Bibliyoterapinin çeşitli uygulama yöntemleri var. Kitaplardan pasajlar seçilerek bu pasajlar üzerinde tartışmalar yapılıyor ya da bireylere daha önceden okuması için ödevler verilerek terapi sırasında okumalar üzerine tartışma yapılabiliyor. Bireylerin sorunları, problemlerine göre herhangi bir kitap seçilebiliyor. Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, “Özellikle üstün zekalı öğrencilerle çalışırken bazı kriterlere dikkat etmek gerekiyor. İçerisinde olan karakterler, yaş düzeyi, içerisindeki kelimelerin basitliği-zorluğu, örgünün karmaşıklığı-basitliği büyük önem taşıyor. Ön çalışma yapmayı gerektiriyor. Kitabı seçmek aslında çalışmanın en büyük, en önemli parçalarından birini oluşturuyor” dedi.
“Kitap Okumayı Sevmek Bir Ön Koşul”
Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, “Bibliyoterapinin ön koşulu okumayı seviyor olmaktır. Eğer okumayı sevmeyen bir çocuk varsa karışınızda tabi ki zorla bir hikâye okutamayacağınız için onun dünyasına kitaplar aracılığıyla girmeniz çok mümkün olmayacaktır. O yüzden çocukların kitaplarla tanışmış olması gerekiyor. Daha problemli çocuklara okutamayacağımız için daha küçük hikâyelerden ya da öykülerden hareket ederek nasıl uyarlayabiliriz diye düşündüğümüzde kitaptaki görsellerin yansıtılarak ya da dönüşümlü okuyarak aynı çalışmanın yapılabildiğini gördük. Böylece çalışmalar daha küçük yaştaki çocuklara da uygulanabilir. Yetişkinlerde de çocuklarda da yaş sınırı yok denilebilir” dedi.
“Öğretmenler Hazırlık Yapmalı”
Çocukların bir öğretmen tarafından yönlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, aynı zamanda öğretmenlerin de konuya hâkim olması, planlı bir şekilde hazırlık yapması gerektiğini belirtti. “Çok iyi bir planlama gerektiriyor. En zor iş kitapları seçmekte. Kitapları çok iyi seçmek gerekiyor. Çocukların ne çok sıkılacağı ne çok basit bulacağı kitaplar olmalı. Konu itibariyle onları besleyecek, yeni şeyler öğretecek kitaplar olmalı. Mutlaka öğretmenlerin daha önceden bir okuma yapmış olmaları, bir hazırlık yapmış olmaları gerekiyor. Ciddi bir ön çalışma gerekiyor” dedi.
Üstün zekâlı çocukların mükemmeliyetçilik seviyeleriyle ilgili çalışma yürüten Yrd. Doç. Dr. Leana Taşcılar, çalışmanın çocuklar üzerinde olumlu bir etki bıraktığını ve çocukların çok keyif aldığını belirtti. “Her hafta heyecanla hangi kitabı önereceksiniz, biz bu kitaplarda kendimizi buluyoruz. Karakterler bizim gibi aynı şeyleri düşünüyormuşuz aynı şeyleri yaşıyormuşuz gibi dönütler aldım. Bu, bu konuya daha fazla merak salmama neden oldu. Ondan sonra da bu konuyu çalışmak isteyen tez öğrencilerim olmaya başladı” şeklinde konuştu.
Bibliyoterapinin Dört Adımı
Bibliyoterapinin temelde 4 adımı var: standart olan ve her bireyde aynı olan bu adımların ilki, özdeşim kurmak. Bireyin, kitaptaki karaktere bir bağ hissetmesi, yakınlık kurması gerekiyor. İkinci adım, katarsis aşaması. Karakterin yaşadıklarını gözlemleyip yaşadığı problemi karakter de yaşıyorsa, karakterin nasıl çözümler ürettiğini görüyor. Üçüncü aşama, iç görü aşaması. Birey kendini karakterle aynı noktaya koyuyor ve karakterin çözümlerini kendi hayatına nasıl adapte edebileceğine bakıyor. Son aşama genelleme aşaması. İleriki zamanlarda benzer sorunlarla karşılaşırsa bu çözümleri nasıl genelleyebileceğini değerlendiriyor.